«Biz ona: "Ey İbrahim, rüyana sadakat gösterdin. Şüphesiz biz, iyilik yapanları böyle ödüllendiririz.» diye seslendik.
Doğru rüyalar genellikle abdestli olarak yatıldığında, seher vakti sabah namazından sonra ya da özel gecelerde (kadir, bayram, arife, üç aylar, cuma) görülür. Bu tür rüyaların en doğrusunu peygamberler görmüşler ve çoğunlukla bu rüyalar uygulanarak anlamlandırılmıştır.
«Andolsun ki Allah, Peygamberinin rüyasını doğruladı. Allah’ın izniyle Mescid-i Haram’a başlarınızı traş ederek, saçlarınızı keserek, güven içinde korkusuzca gireceksiniz. Allah, bilmediğiniz şeyleri bildiğinden, bundan önce (Hayber fethi gibi) bir yakın zafer bahşetti.»(Fetih sûresi / Cüz: 26 / Ayet: 27)
Bu Âyet-i Kerîme, Resûlullah'ın (S.A.V) Hudeybiye’den çıkmadan önce bir rüya görüp Ashâb-ı Kirâm'a anlatması ve onların da rüyanın o yıl gerçekleşeceğini sanıp münafıklara haber vermesi, münafıkların ise bu olayın olmayacağını söyleyerek dedikodu yapmaları üzerine inmiştir. Sahih rüyalar bazen kişiyi uyarıcı da olabilir. Örneğin, kulun günah işlediği, işlemeye niyetlendiği veya doğru yoldan saptığı durumlarda cehennem ateşiyle korkutulma gibi rüyalar da bu türdendir. Genelde doğru sözlü olan Cenâb-ı Hak’ın (C.C) salih kulları bu rüyaları görür. Doğru rüya görmek için aşağıdaki duânın okunması faydalıdır.
«Nu'minu billâhi, nesiku billâh, neruddu umûranâ ilâllah ve hasbunallahu ve ni’mel-vekil, ve lâ havle velâ kuvvete illâ billâhi’l-aliyyi’l-azîm.»